gürültüsüz — sf. 1) Gürültüsü olmayan Hamit in bir özelliği de gürültüsüz yerde çalışamamasıdır. S. Birsel 2) Kimseyi tedirgin etmeyen veya kimsenin dikkatini çekmeyen … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz sedasız — sf. 1) Sakin, kendi hâlinde (kimse) Sessiz sedasız, gürültüsüz bir ilim adamıdır. H. Taner 2) zf. Kimse duymadan, görmeden, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde Suat daha fazla dayanamayıp sessiz sedasız odasına çekildi. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
curcunasız — sf. Gürültüsüz, şamatasız … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağdağasız — sf. Gürültüsüz, patırtısız, sessiz ve sakin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dama — is., İt. dama Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya. M. A. Ersoy Birleşik Sözler dama tahtası dama taşı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dama demek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürültüsüzlük — is., ğü Gürültüsüz olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sütliman — sf. 1) Durgun, sakin 2) mec. Gürültüsüz, olaysız Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sütliman olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük